23 Ekim 2012 Salı

KİŞİLİK, KİŞİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KİŞİLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

KİŞİLİK

İnsanın başarılı ve mutlu olma yolundaki girişimleri söz konusu olunca akla ilk gelen
kavram “kişilik” tir. Kişiliğin yapısı ve gelişim koşulları bilinmedikçe insan ne kendisini ne
başkalarını tanıyabilir ne de hızla değişen ve gelişen ekonomik, toplumsal, kültürel
sorunlarına tutarlı çözümler bulabilir. Bireyin sorunlarının çözümü ancak kendisinin ve
başkalarının ne olduğunu, ne olmadığını bildiği oranda kolaylaşır.
Kişilik bireyi temsil eder. Yani insan olarak bedensel özelliklerimizi, yeteneklerimizi,
kusurlarımızı, ilgilerimizi, duygularımızı, coşkularımızı, düşüncelerimizi, tavır ve
davranışlarımızı anlatan bir kavramdır.
Bir insanın doğuştan getirdiği ve sonradan kazandığı niteliklerin tümüdür.

KİŞİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
 1-) Huy (mizaç):  Kişiliğin biyolojik ve fizyolojik yönüdür. Kişiliğin bu yönü doğuştan  getirilir ve değiştirilemez. Sinirlilik, neşelilik, içe dönüklük,  dışadönüklük, soğukkanlı olma gibi kişiliğin özellikleri mizaçtır. 
2-) Karakter: Bireyin  toplumun sosyal değerlerine uygun davranış gösterme özelliğidir. Yani  kişiliğin ahlaki yönüdür. Çevreden kazanılır ve eğitim ile şekillenir.  Dürüstlük, sevecen olmak, sahtekâr olmak, mücadeleci, sorumsuz olma  gibi ifadeler karakter özelliğidir.
 3-) Tutum:  Bir kişinin herhangi bir nesneye veya duruma karşı genel bir duygusunu,  değerlendirmesini veya belirli şekilde tepki göstermesini ifade eder.  Bu tepki veya değerlendirme olumlu da olabilir olumsuz da olabilir.  Tutumlar kişiye özgüdür.
4-) İstidat (Yatkınlık): Bireyde  doğuştan var olan ama ortaya çıkmamış özellikleridir.

 5-) Yetenek: Doğuştan  insanda var olan istidatların çevrede işlenerek işe yarar hale  getirilmesidir. Yani istidatları ortaya çıkmış halidir.

 6-) Benlik: Bireyin kendi  kimliğidir. Bireyin kendisine ilişkin algılarıdır.
7-) Özgüven:  Bireyin kendisine tam güvenmesidir. Bireyin kendisiyle barışık  olmasıdır. Yapacaklarını başaracağına ilişkin olumlu duygularıdır.
8-) Benlik saygısı (Özsaygı):Kapasitesini  bilmesidir. Kendisini sevmesidir. Duygularını tanıması ve  kabullenmesidir. Risk alabilmesidir. Fiziksel özelliklerini  benimsemesidir.

KİŞİLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1-Biyolojik Etmenler

Kalıtım:Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir. Fiziksel özellikler, saç rengi, boy, kilo, zekâ, zihin yetenekleri, karakter, huy, mizaç, bazı davranış ve alışkanlıkların da genlerle geçtiği tespit edilmiştir.


Genler yoluyla bebeğin beden yapısı, organları ve tüm vücut sistemlerinin bir bütün
olarak çalışmasının yanı sıra bir ırka ve bireye ilişkin tüm özelliklerinin de soydan soya
geçmesi sağlanır. Bireyin doğumdan sonra sahip olacağı özelliklerin tümü genler yoluyla 
belirlenir.
Kişiliğin bir iç, bir de dış yapısı vardır. Kişiliğin dış boyutları insanın fiziği, yetenek ve 
becerileri bazı huy ve davranışları gibi ölçülebilen özellikleri kapsar. Kişiliğin iç boyutları 
ise bireyin duygusal ve güdüsel eğilimlerini, fikir ve tutumlarını, bilinçli ve bilinçsiz 
eğilimlerinin tümünü içermektedir.
Aynı çevrede bulundukları hâlde çocukların birbirlerinden ayrı özelliklere sahip
olmaları, farklı davranmaları ve gelişmeleri kalıtım etkisini göstermektedir.
Beden hücrelerinin gelişmesiyle meydana gelen özelliklere “genetipi” denilmektedir.
İnsanın yüz çizgileri, beden biçimi, saç ve göz rengi, çeşitli yetenekleri gibi görülebilen ve 
ölçülebilen özelliklerine de “fenotipi” denir


Çevre:Bireyin doğduğu ve yaşamını sürdürdüğü, bireyi etkileyen canlı cansız varlıklarla,
bütün güç ve uyarıcılar toplamına çevre denir. Kişilik, kalıtımın yanı sıra doğal ve ekonomiketmenlerin oluşturduğu fiziksel, toplumsal ve kültürel çevreden de etkilenerek
şekillenmektedir. Ruh sağlığımız, beden sağlığımız ve kişiliğimizin oluşmasında, beslenme,barınma ve maddi olanakların önemli bir yeri vardır.
Çevreyi birbirine bağlılıklarını ve karşılıklı etkileşimlerini gözden uzak tutmamak
koşuluyla fiziksel, toplumsal ve kültürel çevre olarak üç bölüme ayırabiliriz.
Fiziksel çevre iklim, doğal bitki örtüsü, yeryüzü biçimleri gibi şeylerin oluşturduğu
çevredir. Bunların kişiliğin oluşumunda ve gelişiminde oldukça önemli rolleri vardır.
İnsan, belirli bir kültürel yapısı bulunan toplumsal çevre içinde doğar ve büyür.
Kişiliğin gelişimi ve toplumsal çevre arasında sıkı bir ilişki vardır. Çocuk kişiliğini, doğuştan getirdiği bedensel, zihinsel ve gizli yeteneklerini, toplumsal ve kültürel çevrede işleyerek geliştirir.

RUH SAĞLIĞININ TANIMI VE ÖNEMİ

  Ruh Sağlığı

Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır. 



Ruh Sağlığının Önemi

Çocuk, kişiliğinin temelini oluşturan ilk ruhsal yapıyı 0-6 yaşlarında oluşturmaktadır.
Bu dönemden sonra ilk yaşantılarıyla birleştirip ruhsal yapısını tamamlayarak yaşamını
sürdürür. Çocuğun kendi başına bir fert olduğunu hissedip ilk izlenim ve yaşantılarını
kazandıracak ana-baba, daha sonra ailenin diğer bireyleridir. Günümüzde yapılan
araştırmalar göstermiştir ki, çocukla onu yetiştiren arasındaki ilişkinin çocuğun gelişiminde
rolü büyüktür. Çocuğun anne-baba ile sağlıklı ilişkiler içinde geçireceği ilk yıllar, onun
geleceğinin en önemli güvencesidir. Başta anne olmak üzere diğer aile bireyleri, olumlu ya da
olumsuz etkileriyle çocuğu gelecekte yaşamını sürdürmeye aday olarak hazırlamakta ya da
onun gelecekte mutsuzluğun temellerini atmaktadır.
Çocuk erişkin insanın küçük bir örneği değildir. Çocuğun sürekli gelişen ve değişen
bir birey olduğu göz önünde bulundurularak farklı yaşlarda farklı ruhsal özellikleri olduğu
bilinmelidir. Yani çocuğun ruh sağlığı açıklanırken onun gelişimsel özelliklerini de bilmek
gerekir. Örneğin, korku çocukluk çağında sıklıkla görülen ruhsal bir durumdur. Karanlıktan,
öcüden korkan çocuk yadırganmaz ama bu korkuları yetişkin biri gösterdiğinde pek normal
sayılmaz ya da iki yaşındaki bir çocuğun istediğini elde etmek için yere yatıp tepinmesi o
çağ için normal görülürken yetişkin bir insanın bunu yapmasına nasıl bakılabilir? Bu nedenle
çocuk davranışını yetişkin davranışına göre değerlendirmek yanlış olur.

Çocuk kendine özgü özellikler göstermekle kalmaz, hızlı ve şaşırtıcı değişmeler
gösterir. Üç yaşındaki bir çocuk ile beş yaşındaki bir çocuk gelişimsel özellikler yönünden
birbirine benzemez. Görülüyor ki, çocukta ruh sağlığının değerlendirilmesi, gelişim
dönemlerinde beliren ruhsal niteliklerin ayrıntıları ile bilinmesine bağlıdır.

Ruh Sağlığı Yerinde Olan İnsanlarda Görülen Davranışlar

1-Kişinin kendi kendisiyle uyumlu olması her şeyden önce gereksiz ve uzun süren
kaygılardan, kuruntu ve kuşkulardan uzak olmasına bağlıdır. Günlük kaygılar ve
üzüntüler her sağlıklı insanda vardır ve ruhsal uyumsuzluk belirtisi sayılmaz.
Fakat nedeni belli olmayan ya da uzun süren kaygılar, kuruntular ruhsal
dengenin bozulduğunun belirtisi olabilir.

2- Kişi, içinde yaşadığı yakın ve uzak çevrede ilişkiler kurup bu ilişkileri devam
ettirebilmelidir. Ailesi, akrabaları ve iş yaşamındaki kişilerin dışında
arkadaşlıklar da kurabilmeli ve bu ilişkileri devam ettirebilmelidir.

3- İnsanlarla geçinme ve iş birliği yapmanın ötesinde, sevgiye ve saygıya dayalı
bağlar kurabilmelidir. Karşı cinsle de sevgiye dayalı ilişkilere yönelmeli, eş
seçmede kendi başına sorumluluk alabilmelidir.

4- Kişinin kendine güveni olmalıdır. Davranışlarını ve yeteneklerini gerçekçi
olarak tartabilmelidir. Kendini başkalarının gözüyle de görebilmelidir.
Yetenekleriyle orantısız bir üstünlük ya da aşağılık duygusu içinde olmamalıdır.

5- Kişi toplumda bir yeri ve görevi olduğu duygusunu edinmiş olmalıdır.
Yeteneklerini geliştirmeli, verimli işlere yöneltebilmeli, çalışmalarından ve
başarısından zevk almalıdır.

6- Kişinin geleceğe yönelik planları olmalı, bunları gerçekleştirmek için de
gerçekçi bir yol izlemelidir. Gerçekleştiremediği isteklerini de başka yollardan
doyum sağlamaya çalışmalıdır.

7- Kişinin karşılaştığı zor durumlarda başvuracağı bir yedek gücü olmalı ve yeni
durumlara uyma esnekliği gösterebilmelidir. 

8-Başarısızlıktan yılmamalı, zorlukla
karşılaşınca kendini bırakmamalıdır. Geleceğe dönük umudu ve savaşım gücü
ile karşılaştığı engelleri yenmeye çalışmalıdır
.
 
9-Kendi başına kararlar alıp uygulayabilmeli, kararlarının sorumluluğunu
taşıyabilmeli ve sonuçlarına katlanabilmelidir. 

10-Başarısızlıktan ders almalı,
başarısızlık nedenlerini başkalarına yüklememeli, kendini eleştirebilmelidir.

11-Kişinin yaşadığı toplumla ters düşmeyen, inandığı değerleri ve inançları
olmalıdır. Bunun yanı sıra birey yeniliklere de açık, ön yargıdan uzak olmalıdır.

12-Başkalarının inanç ve görüşlerinde saygı duymalı, hoşgörülü olmalıdır.
 
13-Kişinin, mesleği dışında eğlendirici, dinlendirici ve kişiyi geliştirici, spor, sanat
gibi uğraşları da olmalıdır.

BİLGİ İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ





- Ne kadar bilirsen bil, anlatabildiklerin, karşındakinin anlayabileceği kadardır..

-Bilgi büyük adamı alçak gönüllü yapar, normal adamı şaşırtır, küçük adamı ise kibirlendirir.

-Bilgi cesaret verir, cehalet küstahlık.

-Bilgiyle dirilenler ölmez. 

-Bir şeye ait her şeyi öğrenin; her şeye dair bir şeyler bilin.

-Bir şeyi gerçekten bilmek, onu anlatmakla olur. 

-Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.

-Dolu küpün sesi çıkmaz.

-Öğreteceğin kadar biliyorsan öğretemezsin.

-Göz, ancak o bireyin bildiği kadarını görür.